Uşak Çikolata Tarihi
Kakaodan can bulan çikolata, günümüzde farklı türevleriyle mutfaklarımıza girmektedir. Hemen her damak zevkine hitap ederek adeta vazgeçilemeyecek bir tutku haline gelmiş, geçmişten bugüne çikolata üzerine gelişen damak zevkleri kişileri nitelikli çikolata yemeye yönlendirmiştir. Uşak çikolata kültürüne yeni bir bakış açısı getiren Ella Çikolata, çikolatanın tarihinden gelen esintiden feyz alarak çikolataya farklı bir anlam yüklemiştir. Tarihe bakıldığında, Osmanlı Devleti ile Türk kültürüne yeni yeni adım atan çikolata, o dönem için çok sevilmemiş olacak ki, insanlar tarafından kabul görmemiştir. Tabii bu durum, damağın alışık olmadığı bir tat ya da çikolatanın o zamanlardaki farklı yapım şekillerinden de kaynaklı olabilmektedir.
Tarihi 3000 yıl önceye dayanan çikolata, Mayaların kökenine kadar uzanmaktadır. Hatta bu toplumlarda öncelikle içecek olarak tüketilmeye başlanan çikolata krallar, savaşçılar ve bu toplumda bulunan varlıklı kesim tarafından içilmektedir. İspanyolların, Meksika’ yı fethiyle askerler buradan dönüşte çuvallarca altın ve kakaoyu ülkelerine götürmüşlerdir. Zamanla üzerinde ticarete başlanan kakao, İspanya’ da kavrularak ezilmiş ardından farklı baharatlarla bir araya getirilerek su ile bir içecek olarak tüketilmeye başlanmıştır. İçine anason tohumları, şeker kamışı, karabiber ve tarçın gibi baharatların eklendiği kakao; kadınlar arasında sevilen bir içecek olarak tercih edilmiştir. Üzerine farklı inanışlar geliştirilen çikolatanın her derde deva olduğu düşünülmüş, yorgunluk giderici bir ilaç olduğu tezi ortaya atılmıştır. Verdiği keyiften olacak ki zamanla insanlar kakaodan elde edilen bu içeceği benimseyip, ilaç niteliğinde kullanmaya başlamışlardır. Ardından sırasıyla İtalya, Fransa, Avusturya ve İngiltere’ ye yayılan kakao, o dönemde elde edilmesi güç olduğundan pahalı bir içecek olarak her haneye girememiş, zengin kesimlerce alınabilmiştir. Çikolatayı yalnızca bu toplumların en üst tabakasın tüketmiştir.
Türkler bireysel olarak farklı zamanlarda Avrupa ile etkileşimleri sonucunda çikolatayla tanışmışlardır fakat bu durum çikolatanın tamamıyla Türk kültürüne girdiği anlamına gelmemektedir. 18. Yüzyılda İspanyollar ve Osmanlı devleti arasında gerçekleştirilen antlaşma esnasında İspanyolların Osmanlı sultanına getirdiği hediyeler arasında çikolata ve kakao da bulunmaktaydı. Bir içecek olarak Osmanlılara öğretilen çikolata içindeki baharatlar dolayısıyla, içinde baharat bulunan bir kahve çeşidi olarak tüketilmeye başlanmıştı. Bu şekliyle sıklıkla tercih edilmeyen çikolatayı, İngilizler yenilebilir hale getirmiş, bu haliyle Avrupa, ardından Osmanlı tarafından beğenilerek tüketilmiştir. Çikolatanın yenilebilir halinde seri üretime Sanayi devrimi ile geçilmiş ve birçok insanın bu eşsiz tadı deneyimlemesi sağlanmıştır. 19. Yüzyılın yarısında bir gazetede yayımlanan çikolata reklamı ile çikolatanın faydaları, günün hangi saatinde yenmesi gerektiği hatta İspanyolların bir tezi olan yorgunluğu alması, İstanbul’ un hızlı yaşamına dem vurularak anlatılmıştır. Çikolatanın Türk kültürüne girmesiyle birlikte Osmanlı Devleti’ nin tatlı anlayışı değişmiş, bu kültür Cumhuriyet dönemiyle birlikte iyiden Anadolu’ ya yayılmaya başlamıştır.