Blog

Çocukluğumuzun vazgeçilmez lezzeti olan sürülebilir kahvaltılık tatlar, hiçbir zaman değerini kaybetmemekle birlikte her geçen gün arasına yeni çeşitleri ekledi. Annelerimiz ve babalarımızdan dinlediğimiz güneş ışığında aheste aheste pişen reçellerin yanına sürülebilir çikolatalar eklendi.

Benzeri olmayan hediyeleri herkes sever… Hem birilerine vermeyi hem de almayı sevdiğimiz bu eşsiz hediyeler küçük büyük fark etmeksizin defalarca hatırlanmanızı sağlar. Buna en iyi örnek çeşitleri ile üretilmeye başlanan kolonyalardır.

Herkesin aklında geleneksel günleri hatırlatan olaylar ya da simgeler mutlaka vardır. Bayram dendiğinde kiminin aklına baklavalar, sarmalar, lokumlar gelirken kiminin aklına büyüklerin başköşede yerini aldığı derin ve bol kahkahalı sohbetler gelir.

Keyifli vakit geçirmek istenen zamanlarda yenilen içilen her şey bu zamana ortaklık eder. Böyle anlarda bizi mutlu eden tercihler yaparız. Bu zamanlar kimisi için tatlıları, kimisi için tuzlu atıştırmalıkları kimisi için de rengarenk meyveleri temsil eder.

Hepimizin bildiği gibi yaz aylarının en sevilen tüketim ürünü dondurmalar… Rengarenk ve oldukça fazla çeşitte üretilen dondurmalar hem çocukların hem de yetişkinlerin vazgeçilmeyen tutkusu. Durum böyle olunca dondurma üreticileri de her yaz mevsimine dolu dolu bir giriş yapabilmek için kış aylarında çeşitlerini geliştirmeye devam ediyor.

Çikolataların içeriğinde yüksek oranda şeker bulunduğu için genellikle sert tepkiler alabilmektedir. Şekerin yanı sıra içeriğinde bulunan yüksek orandaki yağ, bazı cilt tiplerinde aknelenme yapabilmekte, obezite ve yüksek tansiyon gibi hastalıklarla ilişkilendirilebilmektedir.

Her kadın ya da erkek kendi için belirlediği bir yaşam tarzıyla birlikte hayatını idame ettirir. Bu durum farkında olmasak bile hepimiz için geçerlidir. Sabah ilk uyandığımız saatten gün içinde ne uğraşlar edindiğimiz, iş hayatımızda nasıl bir duruş sergilediğimiz, tatil günlerini nasıl değerlendirdiğimiz buna birer örnektir. Her insan birbirinden farklı yaşam tarzını benimserken boş vakitlerinde kimi dinlenmeyi kimi ise farklı konularda çalışarak kendini motive etmeyi tercih eder.

Ansızın yapılan şeyler bazen ne kadar da kıymetli öyle değil mi? Ansızın gelen bir hediye, ansızın çalan kapı, karşılaşmalar, sohbetler, telefonlar… Sevdiğimiz insanların içinde olduğu her şey nasıl da değerli. Akşam eve geldiğinizde hazır bir sofra ne kadar hoş gelir kulağa yalnız yaşayanlar için. Önce davranıp halledilen işler. Temiz bir çalışma alanı ve bu örneklerle böyle uzayıp gider. Fakat bunların hepsinin bir ana konusu var. ‘‘İçimden geldi’’.

Her hediye özel bir günde verilecek diye bir şey yok öyle değil mi? Doğum günleri, evlilik yıl dönümleri, yılbaşı, bayram derken özel günler zaten bitmek bilmiyor. Bu özel günlerde hediye alacağınız kişi zaten günler öncesinden bir beklentiye giriyor.

Siz sevdikleriniz için nasıl hediyeleri tercihi ediyorsunuz? Bir hediye düşünürken konuya tamamen duygusal mı yoksa işlevsel mi bakıyorsunuz? Duygusal açıdan değerlendirdiğinizde eminiz ki sizden bu hediyeyi alacak olan kişi de çok mutlu olacaktır.